Son yıllarda özellikle yağışlı geçen üretim sezonlarında buğday üretiminde Sarıpas, Septoria yaprak lekesi ve Külleme gibi fungal hastalık etmenlerinden kaynaklanan bitki koruma sorunları yaşanmakta ve verim kayıpları ortaya çıkmaktadır. Buğdayın yeşil aksamında ya da kök sisteminde görülen bu hastalık etmenlerine karşı mücadelede, kimyasal mücadele dışında öncelikle uygulanması gereken bazı kültürel önlemler bulunmaktadır.
Diğer hastalık etmenleri ve böceklerde olduğu gibi, buğday fungal hastalıkları ile mücadelede en önemli kültürel önlem Ekim Nöbeti’dir. Fungal hastalık etmenlerinin enfeksiyon kaynağını azaltmak için buğday, hastalık etmeninin konukçu zinciri içerisinde bulunmayan soya, pamuk, patates ve şeker pancarı gibi ürünlerle ekim nöbetine sokulmalıdır.
Sarıpas, Septoria yaprak lekesi ve Külleme dışında daha az önemde olan kahverengi pas, başak yanıklığı, rastık, sürme, sap sürmesi ve bazı yağışlı yıllarda fide kök çürüklükleri buğdayın diğer hastalıklarıdır. Son yıllarda Gaeumannomyces graminis’in neden olduğu ve take-all hastalığı olarak bilinen hastalık etmeni, buğday köklerini ve kök boğazını enfekte etmektedir. Bu hastalık daha çok yamaç tarlalarda boş başak oluşumuna ve buğday bitkilerinin öbek öbek kurumasına neden olmaktadır. Kullanılan bitki besin elementi miktarı ve çeşidi, buğday alanlarında görülen fungal hastalık etmenleri ile mücadelede önem taşımaktadır. Buğday alanlarında kullanılacak gübre miktarına, mutlaka toprak analizi sonucu karar verilmelidir. Dengeli bir bitki besleme programı hastalık şiddetinin azaltılmasına katkı sağlayacaktır.
Yapılan araştırmalar, gübre çeşidinin hastalık etmenleri üzerinde farklı etki gösterebildiğini ortaya koymaktadır. Örneğin, Take-all ve Pythium fide kök çürüklüğü gibi bazı hastalıkların şiddeti, fosforca noksan tarlalarda daha yüksek seyretmektedir. Yüksek dozda azot kullanımı özellikle külleme ve sarıpas gibi bazı hastalıkların şiddetini arttırmaktadır. Ayrıca uygulanan gübrenin içerdiği azot formu da hastalık şiddetini etkileyebilmektedir. Örneğin, baharda üst gübre olarak uygulanan azotun nitrat formu Take-all hastalığının şiddetini arttırırken, amonyum formu hastalığın şiddetini düşürmektedir.
Buğdayda fungal hastalıkların mücadelesinde ekim tarihi ve ekim sıklığı, buğday hastalıklarının şiddetini etkileyen unsurlardır. Sık ekimler bitki örtüsü içinde orantılı nemin yükselmesine neden olmakta, yüksek nem özellikle yeşil aksam hastalıklarının gelişmesini teşvik etmektedir. Fungus sporları çimlenmek ve bitki yüzeyinde yeterince gelişebilmek için %95’in üzerinde orantılı neme gereksinim duymaktadır. Örneğin bir Septoria sporunun çimlenerek bitki içine girebilmesi için en az 6 saatlik ıslak dönemin oluşması gerekir. Bu nedenle hastalık etmenleri ile mücadelede, buğday bitkileri arasında hava sirkülasyonuna imkan verecek düzeyde bir ekim sıklığı sağlanmalı; bu amaçla da çeşide ve bölgeye bağlı olarak dekara 20-24 kg civarında tohum kullanılmalıdır.
Yukarıda sıralanan kültürel önlemler dışında önemli önlemlerden birisi de tolerant çeşit kullanımıdır. Kültürel önlemler dışında uygulanacak diğer bir yöntem ise Kimyasal Mücadele’dir. Buğdayda sarıpas, külleme ve Septoria yaprak lekesi gibi fungal hastalık etmenlerine karşı kimyasal mücadelede yeşil aksam fungusitleri uygulanmaktadır. Yeşil aksam ilaçlamalarında iki husus çok önemlidir: Hastalık şiddetinin ilaçlamayı gerektirip gerektirmediği ve uygulama zamanı. İlaçlamayı gerektirecek hastalık seviyesinin olması ve zamanında kimyasal uygulanması durumunda hastalıktan kaynaklanabilecek % 10-30 düzeyinde verim azalışı engellenebilmektedir. Buğdayda sarıpas, külleme ve Septoria yaprak lekesi gibi fungal hastalık etmenlerinin epidemi yapma koşulları nelerdir? Yukarıda da belirtildiği gibi, buğdayda sözü edilen hastalık etmenlerinin kimyasal mücadelesinde mücadele eşiğinin belirlenmesi ve ilaçlama zamanı oldukça önemlidir. Konuyla ilgili çalışmalar,
Septoria yaprak lekesi ve sarıpas mücadelesi için bir üretim yılında aralık-ocak-şubat aylarını içeren üç aylık dönemde;
Sözü edilen hastalık etmenlerinin sporlarının çimlenip büyüme ve gelişmeleri açısından alt sınır olan 4.40 ve 7.00C’nin aşağısındaki gün sayısının,
Günlük ortalama sıcaklık derecesi toplamının,
Yağışlı gün sayısı ve toplam yağış miktarının önemli olduğunu göstermektedir. Örneğin, Çukurova Bölgesi’nde yapılan beş yıllık bir çalışmaya göre: Sözü edilen parametreler sırasıyla: ·
4 ve 7.0 0C’nin altındaki gün sayısı: 20 ve 50 günden az, · Günlük ortalama sıcaklık derecesi toplamı: 930 gün-derece ve üzeri, · Yağışlı gün sayısı: 32-34 gün ve · Toplam yağış miktarı: 300-400 mm olduğunda ve ayrıca mart ve nisan aylarında 10 gün kadar yağış nedeniyle devamlı bir ıslak dönem yaşandığında, bu iki hastalığın şiddetinin yüksek olacağı ve epidemi yapabileceği belirlenmiştir.
Buğdayda pas veya Septoria yaprak lekesi hastalığına karşı ilaçlı mücadele uygulamalarında, tanelerin gelişimi için başağa taşınan karbon hidratlı besin maddelerinin %60-70 kadarını üretme yeteneğinde olan bayrak yaprak adı verilen en tepe yaprağın korunması önemlidir.
Kimyasal mücadeledeki en büyük başarılar veya verimdeki artışlar, tepe yaprakların şiddetli infeksiyon tehlikesi taşıdığı yıllarda fungusitler uygulandığında elde edilmektedir. Kimyasal mücadelenin zamanlanmasında kın ve çiçeklenme başlangıcı dönemleri ayrıca önemlidir. Bu dönemlerde bayrak yaprak ve onun altındaki birinci ve ikinci yapraklar üzerindeki hastalık gelişimi izlenmeli; uygun hava koşullarının oluşma olasılığı söz konusu ve bayrak yaprak üzerinde hastalık lezyonları başlamış ise Zirai Mücadele Teknik Talimatlarında yer alan bir fungusit uygulanmalıdır.
*Bu metinde yer alan bilgiler üreticilerin bilgi ve tecrübesini arttırmak amacıyla verilmiştir. ProGen A.Ş. ve Özbuğday A.Ş. bu bilgilerden kaynaklanan bir sorumluluğu kabul etmez.
Son yıllarda özellikle yağışlı geçen üretim sezonlarında buğday üretiminde Sarıpas, Septoria yaprak lekesi ve Külleme gibi fungal hastalık etmenlerinden kaynaklanan bitki koruma sorunları yaşanmakta ve verim kayıpları ortaya çıkmaktadır. Buğdayın yeşil aksamında ya da kök sisteminde görülen bu hastalık etmenlerine karşı mücadelede, kimyasal mücadele dışında öncelikle uygulanması gereken bazı kültürel önlemler bulunmaktadır.
Diğer hastalık etmenleri ve böceklerde olduğu gibi, buğday fungal hastalıkları ile mücadelede en önemli kültürel önlem Ekim Nöbeti’dir. Fungal hastalık etmenlerinin enfeksiyon kaynağını azaltmak için buğday, hastalık etmeninin konukçu zinciri içerisinde bulunmayan soya, pamuk, patates ve şeker pancarı gibi ürünlerle ekim nöbetine sokulmalıdır.
Sarıpas, Septoria yaprak lekesi ve Külleme dışında daha az önemde olan kahverengi pas, başak yanıklığı, rastık, sürme, sap sürmesi ve bazı yağışlı yıllarda fide kök çürüklükleri buğdayın diğer hastalıklarıdır. Son yıllarda Gaeumannomyces graminis’in neden olduğu ve take-all hastalığı olarak bilinen hastalık etmeni, buğday köklerini ve kök boğazını enfekte etmektedir. Bu hastalık daha çok yamaç tarlalarda boş başak oluşumuna ve buğday bitkilerinin öbek öbek kurumasına neden olmaktadır. Kullanılan bitki besin elementi miktarı ve çeşidi, buğday alanlarında görülen fungal hastalık etmenleri ile mücadelede önem taşımaktadır. Buğday alanlarında kullanılacak gübre miktarına, mutlaka toprak analizi sonucu karar verilmelidir. Dengeli bir bitki besleme programı hastalık şiddetinin azaltılmasına katkı sağlayacaktır.
Yapılan araştırmalar, gübre çeşidinin hastalık etmenleri üzerinde farklı etki gösterebildiğini ortaya koymaktadır. Örneğin, Take-all ve Pythium fide kök çürüklüğü gibi bazı hastalıkların şiddeti, fosforca noksan tarlalarda daha yüksek seyretmektedir. Yüksek dozda azot kullanımı özellikle külleme ve sarıpas gibi bazı hastalıkların şiddetini arttırmaktadır. Ayrıca uygulanan gübrenin içerdiği azot formu da hastalık şiddetini etkileyebilmektedir. Örneğin, baharda üst gübre olarak uygulanan azotun nitrat formu Take-all hastalığının şiddetini arttırırken, amonyum formu hastalığın şiddetini düşürmektedir.
Buğdayda fungal hastalıkların mücadelesinde ekim tarihi ve ekim sıklığı, buğday hastalıklarının şiddetini etkileyen unsurlardır. Sık ekimler bitki örtüsü içinde orantılı nemin yükselmesine neden olmakta, yüksek nem özellikle yeşil aksam hastalıklarının gelişmesini teşvik etmektedir. Fungus sporları çimlenmek ve bitki yüzeyinde yeterince gelişebilmek için %95’in üzerinde orantılı neme gereksinim duymaktadır. Örneğin bir Septoria sporunun çimlenerek bitki içine girebilmesi için en az 6 saatlik ıslak dönemin oluşması gerekir. Bu nedenle hastalık etmenleri ile mücadelede, buğday bitkileri arasında hava sirkülasyonuna imkan verecek düzeyde bir ekim sıklığı sağlanmalı; bu amaçla da çeşide ve bölgeye bağlı olarak dekara 20-24 kg civarında tohum kullanılmalıdır.
Yukarıda sıralanan kültürel önlemler dışında önemli önlemlerden birisi de tolerant çeşit kullanımıdır. Kültürel önlemler dışında uygulanacak diğer bir yöntem ise Kimyasal Mücadele’dir. Buğdayda sarıpas, külleme ve Septoria yaprak lekesi gibi fungal hastalık etmenlerine karşı kimyasal mücadelede yeşil aksam fungusitleri uygulanmaktadır. Yeşil aksam ilaçlamalarında iki husus çok önemlidir: Hastalık şiddetinin ilaçlamayı gerektirip gerektirmediği ve uygulama zamanı. İlaçlamayı gerektirecek hastalık seviyesinin olması ve zamanında kimyasal uygulanması durumunda hastalıktan kaynaklanabilecek % 10-30 düzeyinde verim azalışı engellenebilmektedir. Buğdayda sarıpas, külleme ve Septoria yaprak lekesi gibi fungal hastalık etmenlerinin epidemi yapma koşulları nelerdir? Yukarıda da belirtildiği gibi, buğdayda sözü edilen hastalık etmenlerinin kimyasal mücadelesinde mücadele eşiğinin belirlenmesi ve ilaçlama zamanı oldukça önemlidir. Konuyla ilgili çalışmalar,
Septoria yaprak lekesi ve sarıpas mücadelesi için bir üretim yılında aralık-ocak-şubat aylarını içeren üç aylık dönemde;
Sözü edilen hastalık etmenlerinin sporlarının çimlenip büyüme ve gelişmeleri açısından alt sınır olan 4.40 ve 7.00C’nin aşağısındaki gün sayısının,
Günlük ortalama sıcaklık derecesi toplamının,
Yağışlı gün sayısı ve toplam yağış miktarının önemli olduğunu göstermektedir. Örneğin, Çukurova Bölgesi’nde yapılan beş yıllık bir çalışmaya göre: Sözü edilen parametreler sırasıyla: ·
4 ve 7.0 0C’nin altındaki gün sayısı: 20 ve 50 günden az, · Günlük ortalama sıcaklık derecesi toplamı: 930 gün-derece ve üzeri, · Yağışlı gün sayısı: 32-34 gün ve · Toplam yağış miktarı: 300-400 mm olduğunda ve ayrıca mart ve nisan aylarında 10 gün kadar yağış nedeniyle devamlı bir ıslak dönem yaşandığında, bu iki hastalığın şiddetinin yüksek olacağı ve epidemi yapabileceği belirlenmiştir.
Buğdayda pas veya Septoria yaprak lekesi hastalığına karşı ilaçlı mücadele uygulamalarında, tanelerin gelişimi için başağa taşınan karbon hidratlı besin maddelerinin %60-70 kadarını üretme yeteneğinde olan bayrak yaprak adı verilen en tepe yaprağın korunması önemlidir.
Kimyasal mücadeledeki en büyük başarılar veya verimdeki artışlar, tepe yaprakların şiddetli infeksiyon tehlikesi taşıdığı yıllarda fungusitler uygulandığında elde edilmektedir. Kimyasal mücadelenin zamanlanmasında kın ve çiçeklenme başlangıcı dönemleri ayrıca önemlidir. Bu dönemlerde bayrak yaprak ve onun altındaki birinci ve ikinci yapraklar üzerindeki hastalık gelişimi izlenmeli; uygun hava koşullarının oluşma olasılığı söz konusu ve bayrak yaprak üzerinde hastalık lezyonları başlamış ise Zirai Mücadele Teknik Talimatlarında yer alan bir fungusit uygulanmalıdır.
*Bu metinde yer alan bilgiler üreticilerin bilgi ve tecrübesini arttırmak amacıyla verilmiştir. ProGen A.Ş. ve Özbuğday A.Ş. bu bilgilerden kaynaklanan bir sorumluluğu kabul etmez.